Merak Ettikleriniz!… Antalya’da medikal estetik alanında hizmet veren Dr. Figen Sayın Yıldıran, uygulamalar, tedavi ve tedavi aşamaları hakkında okuyucularını bilgilendiriyor. Bu kapsamda işte sizin web sitemizde en çok aradığınız bazı sorularınız…
Sağlıklı güzelleşmek ve doğallığınız için varız...
Çalışma saatleri: : Hafta içi ve Cumartesi 09:00 - 19:00
Telefon : : 0242 316 21 41 / 0544 316 21 41
Merak Ettikleriniz!… Antalya’da medikal estetik alanında hizmet veren Dr. Figen Sayın Yıldıran, uygulamalar, tedavi ve tedavi aşamaları hakkında okuyucularını bilgilendiriyor. Bu kapsamda işte sizin web sitemizde en çok aradığınız bazı sorularınız…
Antalya’nın Lara bölgesinde hizmet veren Dr. Figen Sayın Yıldıran Kliniği’nde hem estetik olarak güzelleşirken, hem de diyetisyen eşliğinde hızlı kilo vermeniz mümkün. Bir de buna yine Dr. Figen Sayın Yıldıran Kliniği’nde hizmete sunulan Emslim cihazı ile yapılan program eklendi mi şimdi yıllara meydan okumanız çok kolay…
Vücudun yağ dokusu kitlesinin hızla artması; alınan ve sarf edilen kalori arasındaki dengenin bozulması, aşırı beslenme hastalığı, obezite olarak tanımlanır.
Odaklanmış atışlı ultrason, ameliyat, iğne, kesik ve anestezi uygulanmadan kullanılan ağrısız çok etkin ve güvenli bir yöntem. Uygulama sonrası günlük hayatınıza hemen dönebilirsiniz. Hem kadınlarda hem de erkeklerde göbek, kalça, bel yanı, bacak yan ve içlerine uygulanır. Yöntem bölgesel yağı parçalarken, aynı zamanda ciltte sıkılaştırmada sağlar.
Günümüzde tıp alanındaki gelişmeler, özellikle kadınların korkulu rüyası haline gelen selülitin tedavi edilebilir bir problem haline gelmiştir. Selüliti fark etmeniz için en kolay yolu sıkma testi uygulamaktır. Kalçanızın üst tarafını hafifçe sıktığınızda, cildinizdeki yumrulu yağ birikimini görebilirsiniz.
Selülit sorunu cilt rengi koyu olanlara pek uğramaz. Yani koyu bir teniniz varsa şanslı olduğunu çok açıktır. Açık renkli tene sahip bireyler, kısa şortlar ya da bikini giyeceklerse özel koruma yöntemleriyle selülit oluşumunu engelleyebilirler. Ancak, bugün bacak ve kalçalarda oluşan selülitlerden kurtulmak için çok fazla ürün satıldığını göz önünde bulundurursak, birçoğunun da tam olarak işe yaradığı ve kalıcı olduğunu kanıtlayan bilimsel bir bilgi mevcut değildir.
Selülit, zayıf veya kilolu demeden bir çok bireyde kan dolaşımının yetersizleşmesine bağlı olarak da oluşabilir. Selülit, dokudaki dolaşımın bozulması sonucunda yağ hücrelerinin artışı ile birikimlere neden olur. Bu birikimlerin çevresinde kistik zarlar oluşmaya başlar. Bu da dokuda küçük kistik topçuklar meydana getirir. Ayrıca bu kistik topçuklar da fibröz bantlarla birbirine bağlanır. Bu nedenle sadece kilo vermek, spor yapmak selülit tedavisinde yeterli olmayacaktır. Mutlaka etkin bir tedavi almak gerekir.
Burun dolgusu burun sırtına, burun ucuna ve burun tabanına uygulanır. Hacimlendirme işlemi ile var olan asimetriler ve eğrilikler kamufle edilir, yapılan burun dolgusu ile burun ucu kaldırılır. Tüm bu işlemlerde enjekte edilen madde nedeniyle burunda büyüme olacaktır.
Burun dolgusunun kullanım alanları ve kalıcılık süresi olarak, genellikle kullanılan dolgu türü, miktarı ve kişinin biyolojik süreçlerine bağlı olarak dolgunun kalıcılık süresi 12-18 ay arasında değişmektedir. Dolgu eridikten yani etkisi geçtikten sonra istenirse tekrarlayan uygulamalar ile elde edilen sonuç devam ettirilir.
Botox’u çok yaptırdığında kırışıklıkların daha da fazlalaştığını düşünen kişiler de var. Ancak tam tersi botox uygulaması tek bir sefer yaptırmak bile, kırışıklık ve çizgilere neden olan mimik kaslarına yaklaşık 4 aylık bir sürede yok etmeyi sağlamak anlamına geliyor.
Botox hakkında diğer bir korkulan durumun ise uygulama sonrası şişlik ve morarma oluştuğunun düşünülmesidir. Ancak botox uygulaması herhangi bir reaksiyona yol açmaz. Bu durum işinin ehli olmayan bir hekim tarafından yapılan uygulamalarda karşılaşılabilecek bir durumdur. Bu konuda dikkat etmeniz gereken en önemli konu hekim tercihiniz ve hekiminizin kullandığı ürünün kalitesi olmalıdır.
Botox yaptırdığında yakın çevreniz tarafından “sende bir değişiklik var” gibi soruları duymak kaçınılmaz olabilir. kadınlar bu sorudan korktuğu için botox yaptırmaktan kaçınıyor. Ancak botox kırışıklıklara karşı en etkin uygulamadır. İşinin ehli bir doktorda yaptırıldığı sürece doğallığınız bozulmaz.
Yüze, boyuna, dekolteye uygulanabilen Redensity II göz altı ışık dolgusunun kalıcılık süresi bireylerin durumlarına göre değişmektir. Redensity II göz altı ışık dolgusunun etkisi 9 ay ile 12 ay arasında değişir. Etkisi kaybolduktan sonra uzman hekim tarafından bölgeye gerektiği ölçüde rahatlıkla tekrar uygulanabilir.
Göz altı ışık dolgusu, yapısal olarak gözaltı bölgesinde çöküklük varsa veya yaşlanmaya bağlı gözaltı bölgesinde sönme, çökme daha koyu görünüm oluştuysa yapılan bir uygulamadır. Bu yüzden 18 yaştan itibaren yapılabilir.
Göz altı bölgesi konumu açısında oldukça hassas ve dikkatli uygulama gerektiren bir alandır. İğne kullanımı yerine ucu künt yırtma ve kanama oluşturmayacak kanüllerle uygulanmalıdır. Teosyal Redensity II’in içeriğindeki lokal anestezik katkıdan dolayı uygulama sırasında ağrı oluşmamaktadır. Diğer dolgu uygulamalarına göre farklı bir yaklaşım gerektirdiğinden, uzman hekim tarafından yapılması çok önem arz etmektedir.
Dolgu ile botox (botoks) özellikle yüz bölgesinde yanak veya kaşlar arasındaki derin çizgileri ortadan kaldırmak için çok iyi sonuç verdiği gözlemlenmiştir.
Deri altına uygulanan dolgu maddesinin, vücudumuzda olan bir madde olduğundan yola çıkarsak, alerji yapmasını ve belirgin bir yan etki ile karşılaşılmasını beklemek yanlış olur. Çünkü Hyalüronik Asit’in (dolgu maddesi) herhangi bir riski yoktur.
Hyalüronik Asit (dolgu maddesi) uygulanan alana ve uygulama miktarına göre değişkenlik gösterir. Geçici yapılan dolguların etkisi 6 ay ile 24 ay arasında değişmektedir. Bu süre yine seçilen dolgunun içeriğine ve yoğunluk oranlarına göre zamansal olarak farkı ortaya çıkarır.
Hyalüronik Asit (dolgu maddesi) kendi hacminden bin kat daha fazla suyu tutabildiği gibi enjekte edildiği bölgede uzun süre şeklini kalıcı olarak korumayabilir. Dolayısıyla dolgu maddesi estetik ve kozmetik sektöründe çok fazla tercih edilerek sıklıkla uygulanır.
Bunların yanı sıra lazer olarak sunulan IPL cihazları lazer değildir. Bir fototerapi yöntemidir. Epilasyon başarısı oldukça düşük olan teknolojilerdir. Kliniklerde çok fazla kullanılmaz.
Buz lazer bir ütüleme diod lazerin soğutma başlığının daha da geliştirilerek yüksek soğutma sağlayan formudur. Bu teknoloji acısız epilasyon konusunda çok daha başarılı bir yöntemdir.
Lazer çeşitleri, dalga boyları ve etkinlikleri açısından sıralarsak;
Burada kıyaslama ölçütü; kalıcı etkiyi kısa sürede hangi lazerin sağladığıdır. Ayrıca uygulama sırasında katlanılamaz bir acı hissettirmemesi, ince ve açık kıllardaki etkinliği de birer kıyaslama ölçütüdür.
Alexandrite göre daha acılı oldukları için tüketicilerin öncelikli tercihi Alexandritedir. Diod ile daha az seansta elde edilen sonuçlar Alexandrite daha uzun seanslar sonunda sonuçlanır. Özellikle yüz ve genital bölgelerde başarı düşüktür. Fakat günümüzde Diod lazer teknolojisindeki gelişmelerle acısız uygulama konforu artarken uygulama sıklığı ve süresi oldukça azalmıştır.
Diod Lazer’i diğer lazerlerden ayıran en önemli etken oldukça acısız bir yapıya sahip olmasıdır. Ayrıca 810 nm dalga boyu kıl köküne en yakın dalga boyudur. Bu yüzden Buz Lazer/Diod Lazer hekimlerin ve tüketicilerin öncelikli tercihleri arasında yer almaktadır.
İstenmeyen ince tüyler sarartılarak görünmez hale getirilir. Sararıp dökülen tüyler 7-8 hafta sonra tekrar çıkar. Bu şekilde uygulamaya tekrar devam edilir. Bu kalıcı bir epilasyon değildir.
Tüm vücut bölgelerine; kadınlarda en çok bacak, kol altı, genital bölgesi, bikini kısmı, çene, dudak üstü gibi bölgelere lazer epilasyon yapılabilir. Erkeklerde; sırt, göğüs, ense, sakal üstü gibi bölgelere uygulanır.
Özellikle koyu tenlerde kullanılması ve yazında yapılabilmesi açısından tercih edilen bir lazerdir. Dalga boyu 1064 nm’dir. Tüm lazer epilasyonda ki kurallar bu lazer içinde geçerlidir.
Lazer epilasyonda en başarılı olunan bölgelerin başında kol altı bölgesi gelir. Kol altı kılları bazı kişilerde genellikle kalın ve serttir. Bu durum aşırı terlemeye sebep olacağı gibi kişi bu durumdan hijyenik olarak rahatsızlık duyar. Kullanılan lazer cihazına göre 5-20 dakika içerisinde işlem gerçekleştirilir. Buz lazer epilasyon ile ortalama 5 seansta kol altı kıllarınızdan kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz.
Buz epilasyonu doktor tarafından uygulanması durumunda buz epilasyonla yüz de dahil olmak üzere tüm vücuttaki istenmeyen tüm kıllardan güvenli, konforlu ve çok kısa sürede kurtulmak mümkün olabilir.
Seans süresi; kullanılan teknolojiye, vücut bölgelerine ve kişinin hormonel bir bozukluğu olup olmamasına göre değişme gösterir. Ortalama 6-8 seansta sonuca ulaşılır. Tabi ki bazı kişilerde bu süre 3-5 seansa inebilir. Ayrıca ince kılların yoğun olduğu yüz ve genital bölgelerinde ise epilasyon seansları artabilir.
Yaklaşık 1- 1,5 aydır. Seanslar ilerledikçe bu süre 4 aya çıkabilir.
Güneş ışınlarına aşırı maruz kalmış veya solaryumla çok koyulaşmış, cildi hasarlanmış kişilerde seanslar ertelenmelidir. Hamilelere uygulanmamalıdır. Ütüleme diyot ile yaz aylarında hekim kontrolünde güvenli epilasyon gerçekleştirilebilir. Uygulama öncesi günlerde cilt nemlendiricisi kullanılırsa epilasyon dozları daha etkin ve zarar vermeden kullanılır.